Sanatçı, her kaosun bir algoritması olduğuna inanıyor ve çizgileriyle bunun peşinde. Kanvas ve Ahşap gibi mediumlar üzerine akrilik ve karışık teknikle, tartışmalı soyut ifadeleri, minimum çizgi-maximum ifade ile kodlamaya çalışıyor. Bu yılki koleksiyonunda, Erteleme, Öğrenilmiş Çaresizlik, Mükemmelliyetçilik gibi “Modern Günahları üzerine odaklanan sanatçı, bu gibi kavramların patern karşılıklarını bulmaya çalışıyor; Bir nevi, kendi “Hiyeroglifleri”ni yaratıyor.
Her yıl bir konsept üzerine hazırladığı serileri özel gösterimlerle, kendi galerisi ve ofisinde izleyicilerle ve koleksiyonerler ile buluşturuyor. Dünya çapındaki koleksiyonerler tarafından da satın alınmış olan tablolarını, saf ipek üzerine basarak, cep mendilleri ve esarplar; kimonolar ve sandalyeler tasarlayıp; sanatını “ taşınabilir” hale getirmeye çalışıyor. BEKIRU’ya göre, bu ipek edisyonlar, moda parçaları değil; sanatının cebe giren, boyna sarılan, galeri dışına çıkabilen mobil ajanları…